Üst üste geldi, duygusallığımız tepedeydi zaten, birde deprem, birde soğuklar...Heryerde olduğu gibi bizim ülkemizde de oluyor, doğal ve 'doğal olmayan' afetler, felaketler. Gölcükte büyük şok yaşamıştık, geçti... Dinardaki de unutuldu, Van'dakini de unuturuz mutlaka, bizler unutuyoruz da, yetkililer nasıl bizim kadar çabuk bir kenara itebiliyor önlemleri, hazırlıkları? Deprem kuşağında yaşadığımız gerçeğini? Bu tablo hiç değişmiyor, değişmeyecek. Onlarca yıldır ödediğimiz vergiler, Kızılay'da yeterli çadıra, battaniyeye dönüşmeyecek, yapılan bağışlar sadece deprem hazırlıkları için değerlendirilmeyecek, evsizler hızlı ve sorunsuz bir şekilde yerleştirilemeyecek, iyi günde üstüne düşeni yapan vatandaş kötü günde yine vatandaşın vicdanlarına , yardımlarına muhtaç hale gelecek. Yüksek olasılıkla çoğumuz bu gerçekle yüzleşeceğiz, umarım hayatta kalırız, sevdiklerimizi kaybetmeyiz, 'bizimde başımıza geldiği gün' şu an oynanan oyunun aynısının oynanacağını tahmin edebiliyorum;
Yetkililer bölgeye hemen ulaşıp 'moral' verir, Felaketi duyanlar nasıl tepki vereceğini bilemez, sosyal medyadan tepkisel paylaşımlara adar kendini, bloggerlar, ünlüler çalışmalarına ara verir, insan olanın kayıtsız kalamayacağı birkaç fotoğraf -belki de bizim fotoğrafımız- tüm yazılı ve sosyal medyada sembol haline gelebilir, yardım kampanyalarının yüzü olabiliriz, insanlardan giyecek kolileri, battaniye,kan, çadır isterken devlet, bizim bunlar için yıllardır vergi ödediğimizi, anlatacak durumda olmayacağımıza eminim...
Devamını Oku »