Selammmm beklemiyodun beni dimi Blogcum???
Uzun zaman geçti, bir sürü şey oldu, bazen herşey aynı gibi, bazen bambaşka geçiyor günler. Çocuklar büyüyor ve biz yaşlanıyoruz, aslolan bu galiba günlükçüm. Şükürler olsun ki yanlarındayız, görüp izleme şansına sahibiz, beraber ve sağlıklıyız. Son zamanlarda o kadar çok üzücü çocuk ve kadın haberleri izledik , izliyoruz ki, acılı ailelere sabır dilemekten başka birşey gelmiyor elimizden ve giderek ağırlaşan bir kaybetme korkusu büyüyor içimde... Çok şükür bu günümüze...
Çocukları ekmek almaya bakkala bile göndermiyoruz, arkadaşlarıyla el ele tutuşup mahalledeki okula gidip gelmelerine de izin vermiyoruz, parkta yanlarındayız, bahçede başındayız, bilgisayar başındaysa takipteyiz, yaşlıbaşlıbeyazsaçlı annem der ki, özgüveni biraz eksik olursa olsun, çocuğumuz yanımızda olsun! İşte bu noktaya geldik...
Çocuklarımızın büyüdüğü ülkede olanlar, olacaklar beni çok dertlendiriyor, azalmıyor çoğalıyor endişelerim. Hukukçuların, gazetecilerin, siyasetçilerin bir çoğu da yaşanan her yeni olayda, bu güne kadar böyle bir uygulama görmediklerini, bu kadar yanlış yöntemlerle karşılaşmadıklarını söylese de, olumlu bir gelişme olmuyor, bizler de sadece seyredebiliyoruz.
Olanları rahatsız edici bulmayan, destekleyen, müsebbibine anlam veremediğim hislerle bağlanan çoğunluk ise dert arayan bünyem için sonsuz bir kaynak gibi. Nereye gidiyoruz böyle Olric?
Bu gün de bir bayram! günü, sıkıyönetim varmış ama yokmuş gibi bir ülkede, şu an da bayram kutlarken sıcaktan bunalan işçi ve emekçilere su serperek serinletiyor, emniyet güçleri, ortamın havasını değiştiriyor , oksijen pompalıyor polisler. Kutlu olsun İşçi bayramı....