Güzel Şeyler II


Günlükçüüüüüümmmm.... Evet...Havalar diyorduk, bi dengesiz sanki... Eskiden, sobalı evlerimiz vardı. Biraz bahar yüzünü gösterse, ev hanımları, sobayı kapatır, boruları söker, temizliği bitirirdi. Bu telaşın altında, 'soba yakma eziyeti bir son bulsun, bahar temizliği faslı bir nihayete ersin, bitsin bu kış' psikolojisi vardı zannediyorum, mamafih o çıtırdayan sobanın eksikliği,kapıdan girer girmez hissedilir, olduğundan daha soğuk, tatsız, neşesiz gelirdi  insana ev... Artık kombili evlerimizde ne de rahatız ama dimi günlükçüm... Ne kolaylıklar var artık...

Dikkate değer ayrıntılar oluyor günler akarken, senden hızlı olmasın bir arkadaş var, ig diyoruz kısaca, hemen ölümsüzleştiriveriyor o anı, bir de paylaşıveriyor sıcak sıcak, al sana bir kolaylık daha... (liste yapmaya başladım yine, napim ben bu toplayıcı bilinçaltımı bilemiyorum) Seninle de paylaşmak isterim canım bloğum benim (canımsın)


Annem 'bir örtü de kendime yapayım' niyetiyle başlamıştı bu sefer de ama, dayanamayıp 'Durunun yatağında daha güzel durur bu renk'   dedi ve yine bize geldi örtü. Daha önce de bahsetmiştim, annemin hobisinden... Merak buyurursanız burda, buyrun efendim... Bir de burda...



Bu yelekle Demirin resimlerini çok uzun zamandır eklemek istiyordum, erteledim erteledim, sonunda küçülmüş, göbüş düğmeleri kapanmadı hatta :) Hediye gelmişti, el örgüsü, bu işlerden anlayanlara model olabilir diye düşündüm. 

Bu arada Demir hiç sıkılmıyor, bu fotoğraf çekimlerinden. Duruş hiç hoşlanmazdı, zaman zaman rüşvet teklif ederdim, fotoğrafını çekebilmek için, ki onda da iki tane ama! diye sınırlardı, Demir gül oğlum dediğimde sırıtmayı bile öğrendi :) Bir de Duru hiç kendi halinde oynayan bir çocuk olmadı, belkide ben buna neden oldum bilmiyorum ama Demir bu konuda çok başarılı, eline aldığı herhangi birşeyle 'ıınnn ınnnn' sesleri çıkararak arabaymış gibi oynayabiliyor, oyuncak bir hayvanı, mırıldanarak yerde gezdiriyor... Bunu sessizce seyredebilirim saatlerce, çok sevimli... 

Ama konuşma becerisi Duruya göre çok geride, hala anne yok, insanlar 'baba' hayvanlar 'tedi' tekerlekli cisimler 'ınn' bu kadar. Üç kelime (hatta iki) yetiyor hayatına devam etmesine... Duru özne ve yüklemi yerli yerinde, düzgün cümleleri, kusursuz telaffuzuyla kullanırdı 13.aydan itibaren... Çocukların gelişim evreleri de, eğilimleri de farklı oluyor, aynı ailede yetişseler de...
 Konumuz bu değildi galiba günlükçüm? 


Yakın geçmişte kuzgun filmini izlemiş, beğenmiştim. Kocamla kitapçıları gezerken, çizgi romanını da buldum. Kuzgun ve Poe nun başka hikayeleri var içinde, çizimleri de güzel. Korku-gerilim çizgi roman sevenlere tavsiye olunur...











Devamını Oku »