Sesimi duyan var mıııı????

Taşınma telaşemiz nihayet buldu gibi. Tek tük ıvır kıvır işler kaldı. Gerçekten çoook iş çıktı, hiç bitmez sandım ama...o da bitti...hatta yaz bile bitti... ne çabuk!
Taşınmanın iyi tarafları da var(mış). Makinalar dolup dolup boşaldı, herşey yıkandı, temiz temiz gelsin diye, heryer parlatıldı, temiz temiz yerleştirelim diye, fazlalıklar atıldı, ki ben kaayunun babası gibi çöpçü balığıyım, yine de elden çıkarabildim gereksizleri... 
Hayatımızı temize çekmek gibi... Yeni bir üç ortalı harita metod defterini çok düzgün kaplayıp, üstüne bir de şeffaf naylon eklemek, kenarlarına kırmızı kalemle çizgiler çekmek, etiketini de yapıştırıp akşamdan okul çantasına yerleştirmek gibi. 
Biblolar, tablolar, duvarlardaki süsler püsler, kolilerin içinde hala, nedense böyle daha çok hoşuma gitti evin hali. Gözümü yormuyor, tozunu almakla uğraştırmıyor. Minimalizmi neden icat etmişler anladım ben, hep bu toz alma derdinden...
Gürbüz bahçede çok mutlu, kedilerde çevresinde dolaştıkça kıkırdıyor. Duruştan da bahçede kendi kendine vakit geçirmesini bekliyorum ama dakikada 55 kere anne deme rekoru benim datluma ait ve korkarım aşmakta kararlı...

Annemle hergünkü gibi bir kahfe molasında, ayıptır sölemesi-bahçede-:) birden aklıma geldi, 
-Duruş sen hadi suyla oyna, ayaklarını falan ıslat, dedim , evin içinde bir bardak suyla duş alır çünkü, 
- annee, ben istediğim zaman suyla oynarım! diye gider yaptı, ve inatla oynamadı ya, bildiğin ergen yani şimdiden...

Annemden bizim eve sürekli bir trafik var, poşetler gidiyor, geliyor, 
'çaya gel, yarın kahfaltıya siz gelin, akşama ne pişiriyoruz, aaa bitmiş mi ben evden alıp gelim ...' muhabbetleri...Duruş akşamları bazen anneannesinden gelmek istemiyor, kalıyor, tekrar iki çocuklu ama tek çocuklu gibiyim, bulmaca bile çözebiliyorum... Ne güzelmiş yakın olmak, ne çabuk geçiyor zaman, ne çekmişim yanlız , çilekeş olmuşum haberim yokmuş!!!
Durubal, sokakta oynamaya yeni başladı ama çok hızlı daldı ortama, kendinden büyük karşı komşunun oğluna terlik fırlatmış, çocukceyizin gözüne isabet ettirmiş. Ahmeti yanağından ısırmış, ikisinide ağlattı resmen... 
İnanırmısın günlük???
Ayşeciğe bağladı... 
Yakında kimler var? bi gün kahfaltıya gelin yaz bitmeden, ciddiyim!     
Tanışmış olalım yüz yüze...Çiğdem, Gönül, başka???


Devamını Oku »

Biz buradan gider olduk, kalanlara selam olsun...

Taşındık biz. Aslında hep istediğimiz yani benim hep istediğim bişeydi ama biraz sermiştik, birden her şey istediğimiz gibi oldu, anneme yakın oldu, kocaman bahçeli oldu, bize göre oldu... Zamanı varmış demek ki. 

 Taşınmak dünyanın en zor işiymiş. Hayatımın yorgunluğunu yaşıyorum. Milyonlarca iş çıktı ki, hepsi de bitmedi daha. Bir de annemin yakınında olması sebebiyle işleri ağırdan alıp yoruldukça bırakıp dinlenmeye kaçınca, yavaş ilerledi ama sıkıntı yok, keyfimiz yerinde. Hafta sonları bavullar toplayıp taşınmalar bitti, pazar akşam üzeri dönüş zamanına denk gelen rehavet saatleri , gitmekle kalmak arası ikilemleri bitti.
 Meyve ağaçlarımız vaaaarrr, çiçeklerimizböceklerimiz vaarrr, şişme havuzumuz varrr, pembe panjurlarımızzz vaarrr, abarttım galiba, biri beni durdursun günlükçüm!!!


Gebzeyi hiç sevmedim, hiç özlemeyeceğim galiba. İlk izlenim, ilk bir kaç saniye hissedilenler değişmezmiş, doğru. Aynen öyle oldu. Bir de uzun zaman, vakit geçirmekten zevk aldığım pek kimse olmadı, yanlız kaldım. Bu yüzden de sevemedim bu memleketi. Son zamanlarda da bir sürü datluuu arkadaşım oldu, misafirlikte kalkma zamanı oyunun en eğlenceli bölümüdür ya, işte öyle oldu, üzüldük ayrıldığımıza...Neyse görüşücez yine...

 Kış gelmeden bahçenin tadını sonuna kadar çıkarmak niyetindeyiz,bekleriiiiizzzz.....

Devamını Oku »