DURUsuz günler





Sabah 5 te durucum odasından annecimmmm annecimmm yeedesinnn diye bağırınca birden iç ses -aysun napıyosun sen iyimisin , bu çocuğu bırakıp tatil yapmaya utanmıyomusun, ya sen yokken de uyanıp gece yarısı seni isterse, ya uyumazsa, anneannesi de sakinleştiremezse, sakın gitme biryere -ye duruyu da götür, ya sende gitme!!!!- demeye başladı. O an sadece duruda değil bende de tam bi uyanış oldu! Ama biletler de alındı yerimiz de ayırtıldı, üstelik gerçekten işimizde var araya sıkıştırdığımız sadece üç günlük bi kaçamak.Dürüst olalım , gitmekte istiyorum,ama bu ilk ayrılığımız ve nasıl geçicek , durucum kendini terkedilmişmi hissedicek, endişeleniyorum. Ya da belkide beni hiç aramıyacak, anneanne torun herzamanki gibi güzel zaman geçirecekler, trene binmeye gidicekler, ben akşamlarıda gelmeyince, hatta birlikte yatıcaklar, anneyide tamamen unutucak durucum :(
Aslında sürekli olarak bu ruh haliyle başa çıkmaya çalışıyorum. Sonsuz aşk ve bitmeyen suçluluk duygusu. Anneler hep kendini suçluyor, hem başarısız hissettiğinde, hem kendi için birşeyler yapıp mutlu olduğu zamanlarda. Durucum tekrar uykuya dalana kadar, düşünüp bulduğum çözüm ; yarın yola çıkılacak, üç gün kafa dinlenilecek, Ferhatcımla romantizm tazelemesi yapılacak, dönüşte duruya daha iyi hizmet verebilmek için enerji depolanıcak, dönüşte -tamamen Duru için :)- ayrı bir tatil organizasyonu yapılacak. Budur.

0 yorum:

Yorum Gönder

Datttlu Yorumlar