YAZı yazdım


Aslında uzun uzun anlatmak istemiştim ama vakit ve enerji bulamamıştım, bayram tatili uzayınca fırsat bulabildim. Herşey iyiydi güzeldi ama heryerde genel bir kirlilik var ve bu çok rahatsız edici. İnsan pisliği. Herkes başkaların şikayet ediyor ama çöp kutusunu kullanmaya üşeniyoruz. Uyarılmadan pisliğimizi toplamak zorunda hissetmiyoruz kendimizi. Burhaniyede bu tabelalardan var, aslında slogan sağlam ama bizi aşşağılıyor, tam da hakettiğimiz gibi...



Pek severiz gittiğimiz yerden çanakçömlekincikboncuk almayı. Hediye getirmeyi. Saatlerce tezgahlara bakarak vakit geçirebiliyoruz annemle. Burhaniyenin çarşısı yoktu, fazla coşamadık, çokta ekonomik oldu -tabi ayvalık ve cundaya geçene kadar- bende kendi hediyeliğimi kendim yaptım. Meşhuuur Burhaniye çakılı.

Öreni de sevdik. Dondurma ve akşam gezmesi.


Bazı cafeler insanda hemen bi masaya oturup sohbet etme, oracıkta iki lafın belini kırma isteği uyandırır. Başlayınca hemen koyulaşır muhabbet. Nekadar oturduğunuzu, kaç tane içtiğinizi unutursunuz, çıktığınızda da enerjinizin arttığını, pilinizin dolduğunu hissedersiniz.


Ayvalık sokaklarının gerçekten başka bi havası var. Hani Yeni Türkü müzikleri başka bir atmosfere taşır birden, öyle hissedebilirsiniz gezerken. Ya da fonda Yine mi Çiçek döner sanki yürürken. Çeşit çeşit renk renk kapılar, miskin kediler, sabaha kadar fotoğraf çekebilirim diye düşünüyor insan.
Ama kaldırımlar pis, balkonlar çiçeksiz, estetik ayrıntılar eksik...

0 yorum:

Yorum Gönder

Datttlu Yorumlar