Duru hala Amasya'da. Ev inanılmaz düzenli. Hiçbirşey yerinden oynamıyor. Durunun odasındaki oyuncaklar, hareketsiz, bıraktım yerde kalıyor hepsi. Eve yürüyerek gidiyorum ama artık gidince ayaklarımı sehpaya doğru yavaaaşşça uzatıp, film seyrederken dinlenebiliyorum. Bazen de çok özlediğimi hissediyorum, keşke şimdi yanımda olsa, ortalığı dağıtsa diyorum. Sürekli telefonla konuşuyoruz, anneannesi anlatıyor neler yaptığını, resimlerini gönderiyor.
Eve doğru yürürken düşünüyorum, içimde bir suçluluk duygusu var, böyle uzun ayrılıklara cesaret ediyorum, ben rahat bi annemiyim, sevgisi az bi annemiyim, başımdan atmış mı oluyorum ben şimdi, ben kimim, neyim?
Bazen başka annelerle konuşuyoruz, özellikle komşularım hemen Duruyu soruyor, anneannesiyle gezmede' diyorum. Bazısı,
-'aaa nasıl dayanıyosuuunn, ben hayattaaaa!!! diye içimi burkan yorumlar yapıyor, bazısı,
-'ama anneannesiyle kalmayı seviyor Duru, iyi yapmışsın, tatil olmuş ikisine de, Buralarda çocuklar evde hapis vs....diye beni destekliyor. Ama sanırım bundan sonra her yaz bir amasya tatili yapacaklar kızlar, çünkü Duru çok sevdi. Anneannesine sarılıp
-anneanneciğim, seni çok seviyorum, teşekkür ederim beni getirdiğin için' şeklinde yalakalığını da yapıyormuş.
Bende çocukları üzmeyen ayrılıkların, anneye de babaya da çocuğa da iyi geldiğini, özellikle çocuğu anneye bağımlı büyüme riskinden uzaklaştırdığı düşüncesiyle oyalıyorum kendimi. Bu bağımlılık konusu benim için önemli. Durunun arkadaşının annesinden bir yorum;
-ben kesinlikle ayrı kalamam, büyüyünce de o nereye ben oraya, şehir dışında okursa ben de giderim mutlaka....
Beni benden alan bir yaklaşım. Allah ayırmasın tabiiki ama bizim görevimiz hep yanında olmakmı gerçekten yoksa yanında olamayacağımız zamanlar için onu hayata hazırlamakmı?
Neyse günlük, takma sen kafana bunları, Duru tren görünce heyecan yapmış, anneannesi de bindirmeye karar vermiş. Beni aradılar,
-anne ben ti-reen-deyiiimmm diye üstüne basa basa anlattı. Bayıldım bende tabi.
0 yorum:
Yorum Gönder
Datttlu Yorumlar