İyi Seyirler...


Evdeki film stoğunun dibi göründüğünden beri afişine bakarak kenara itelediğim filmlere tekrar göz atmak durumunda kalıyorum. Pek de özgün filmler varmış, pas geçtiğim. Mesela 'Beni asla bırakma'. Bir yatılı okulda özel olduğuna inandırılan, sürekli vücutlarına dikkat etmeleri hatırlatılan çocuklar var. Çocuklar uydurma hikayelerle korkutulmuş, bahçenin dışındaki ormandan çok korkarak yetiştiriliyorlar. Biraz 'The Village-The ısland' durumu. Sanatta çok yetenekli oldukları söyleniyor hep. Ama aslında çocuklar, klon ve yetişkin olduklarında üçlü organ bağışını tamamlayıp ölüyorlar. Sipariş üzerine klonlanmış uucubeler olarak görülüyorlar, zaten bizim üç kahramanımız da kaderlerini değiştiremiyor. Gerçekten de güzel bir konu yakalayamayalı (üff ne kelime ama) uzun zaman olmuştu. Kitabı daha da güzel diyorlar.

5 vakit'i izlediğimden beri, Reha Erdem takibindeyim. Bu ikisini de çok beğendim. Kosmos'un en nitelikli Türk filmi olduğunu düşünüyorum. Sahne, özgün senaryo, masalsı anlatım, ve ne kadar uzmanı olmadığım değerlendirme varsa hakkını verdiğini düşünüyorum. Kosmosla neptünün vahşi iletişimi çok etkileyiciydi. Çok beğendim...

5 yorum:

  • Nil diyor:
    6 Nisan 2011 06:25

    ilk film çok ilgimi çekti

  • İkiz Annesi diyor:
    6 Nisan 2011 14:51

    Küçük Mucizeme katılıyorum ilk film ilginç geldi gözüme.

  • hypo diyor:
    6 Nisan 2011 22:08

    bak kıskandım şimdi:)))

  • Unknown diyor:
    6 Nisan 2011 23:35

    wallahi ilki ilginçti kızlar.

    Baba, Blog açmakla bitmiyorki ama değilmi :)

  • didem diyor:
    9 Nisan 2011 21:26

    Ilk anlattigin filmi merak ediyordum. Sagol...

Yorum Gönder

Datttlu Yorumlar