Haftasonu Eskişehirdeydik. Bahanesi pilav günü yine. Son gün Ferhat faranjit olmuş, ant. iğne oluyor, bende bulantı tavan yapmış, Duruş nazlı ve iştahsız, gidip gitmeme konusunda bi türlü karar veremiyoruz. Gitmek istiyorum , kalkıp hazırlanmam gerek ama öyle halsizimki, bunu düşünürken yine uykuya dalıyorum. Sonunda birkaç saat daha uyudum, valizimizi hazırlayalım, Duruyu bırakmak için anneme geçelim, ertesi sabah iyi hissedersek yola çıkalım dedik. Ertesi sabah güneş vardı, iyi gibiydik, çıktık erkenden, yolda toplaştık, maşukiyeye uğradık kahfaltı için. Cansu diye bir yer var, hep gittiğimiz. Her sene biraz daha kalabalıklaşsa da vazgeçemiyoruz. Kahfaltı güzeldi. Yol korktuğum gibi geçmedi. Acil durum poşetlerim yanımdaydı ama gerek kalmadı. Hep söylerim; gezmek her derde deva diye...
Duruşla konuştum gitmeden,
-Biz Eskişehir'e gidiyoruz, ayşelerle, sende anneannende kalırsın olurmu, dedim
-İşinizmi var? dedi
-Hayır gezicez, bir gece kalıp dönücez, dedim
-Bende gelebilirmiyim? dedi
-Çocuklar gelemiyor tatlım, dedim
-Park varmı orda? dedi
-Sanmıyorum, dedim, bu kısımda bir miktar yalana başvurdum istemeden, dönüp tv. izlemeye devam etti. Hiç ağlamadı bugüne kadar arkamızdan. Anneannesiyle iyi vakit geçirdiği için tabi.
Yollar sarı çiçeklerin arasına konumlanmış gelincik tarlalarıyla doluydu, onlara dalamadık ama yol kenarındakilerle hatıra fotoğrafı da çektirmeden geçmedik yanlarından.
Çiğ börek krizlerine girdik. Hep kalabalık burası, tabureler için sıra bekledik, yedik rahatladık. Evde yaptığımız kıymalı hamur kızartması.
Bir güneş açtı, bir deli gibi yağmur yağdı. Hava çok serindi, ama Eskişehir çok güzeldi. Sokak festivali vardı, Porsuk üzerinde platform oluşturmuşlar dubalarla, üstünde sürekli sokak konserleri veriliyor, köprüler seyredenlerle dolu, cıvıl cıvıl, dinamik... Kendimi çok daha genç hissediyorum her gittiğimde.
Bir güzel İlhan İrem şarkısı der ki;
Yemyeşil bir deniz senin gözlerin
Ne bir sandal ne bir ada
Ne bir sahil var boğuluyorum, boğuluyorum
Öğrenciyken bazen aklıma gelir mırıldanırdım, deniz kıyısı özlemiydi belki, İstanbul ya da... Ama artık Eskişehirin, denizide var, sahili de var, gondolu da... Yılmaz Büyükerşen'i var özetle...
Pazar günü hava daha güzeldi. Okulda vakit geçirdik, çok farklı bişey yapmadık aslında, okul turu, fotoğraf, eski günler...Her şekilde keyifli...Geçen seneki gibi. Seneye bakalım hangimiz gelebileceğiz, neler değişmiş olacak...
Dönüşte yine bir Pamukova İlhanTan Tesisleri klasiği. Çok oyalandık, Durucuk 11'e kadar bekledi bizi. sevimli pandam yine de neşeliydi.
Devamını Oku »