hala bilmiyorum...



Eskiden, ben çocukken, büyük cam şişede kola vardı galiba 1.5lt, depozitoluydu. Misafir gelince alınırdı. Tadı dahamı güzeldi, banamı öyle geliyordu, bilmiyorum...

Ketçap ilk çıktığında yine cam şişedeydi, azaldığı zaman dibine sert ve kararlı yumruklar vurmak gerekirdi dökebilmek için, daha mı güzeldi, öylemi hatırlıyorum, bilmiyorum...

'Kavuniçi' diye bir renk vardı boya kalemlerinin içinde, nereye kayboldu, bilmiyorum...

'Okul önlerinde hap vs satılıyormuş' diye bir söylenti yoktu, ama bir 'toz' bağımlılığı vardı, bakkalda satılırdı, şeffaf poşette. Leblebi tozu. Ne zevk alırdık, bilmiyorum...

'Alacakaranlık' modasına uzun yıllar vardı, ama yine mahalle bakkalımızdan temin ettiğimiz vampir dişliklerimiz vardı. Beyaz, plastik. Kim ne amaçla icat etti, bilmiyorum...

Lastik atlar, formumuzu korurduk. Ama illa ki Alman lastiği. Yani bir lastik oyunu icat etmişliğimizde mi yoktu, onudamı daha ucuza geliyor diye ithal etmiştik, bilmiyorum...

Misafirlikte annemin gösterdiği yere oturur, 'yok o çay içmez' dediği zaman, çay isteyemez, yaramazlık yapmayı aklımdan geçirdiğimde bie annemle göz göze gelir ve yapmamam gerektiğini gözünden anlardım. Anlardık yani topluca. Folik asit eksikliğimiydi, bilmiyorum...

Annem minik havlu şort giydiridi, köşesinde çapraz raket logosu vardı, uyumlu renkte bez ayakkabılarım vardı ve annem saçıma da aynı rekte örgü ipten bi bant takardı. Kendimi çok güzel hissederdim. 80.li yıllar :(

Sizin bilmedikleriniz varmı, arada bir aklınıza gelen?

32 yorum:

  • zoitsa diyor:
    2 Haziran 2011 03:42

    ah ahhh nerelere götürdün beni

  • thalassapolis diyor:
    2 Haziran 2011 03:50

    Çok güzel bir yazı olmuş :) ne güzel günlerdi. Cola ile ilgili bir dip not alüminyum kapakları vardı ve önce el ile sonra bıçakla sonra bezle bir hayli zor açılırdı belki ondan daha tatlı gelirdi bize Sevgiler

  • Bu yorum yazar tarafından silindi.
    Unknown diyor:
    2 Haziran 2011 03:50

    Bu yorum yazar tarafından silindi.

  • Unknown diyor:
    2 Haziran 2011 03:57

    thalassapolis metal kapak evet evet şimdi aydınlandı kafamda galiba pepsiydi

  • Unknown diyor:
    2 Haziran 2011 03:58

    zoitsa gel gel..

  • Reyhani diyor:
    2 Haziran 2011 05:00

    80'leri bilmem :) ama bazı şeylerin değiştiğini kesinlikle vurgulamak isterim...Mesela eski deterjanların kalitesi şimdikilerde yok :) Biraz koymak yetiyordu ama şimdi öyle mi ya..elli tane de koysan zar zor köpürüyor..Dunya değişiyor dengeler değişiyor herşey değişiyorrr..Ner de eski güzelliklerrr :D:D:D
    Blogğunuz çook sıcakkk prensesiniz ayrı bir tatlılıkta zaten ona şüphe göremem :)))
    Kocamanından sevgiler sizeeee

  • Ayla diyor:
    2 Haziran 2011 05:17

    Yazın çok güzel benim yüzümü gülümsettin inan:)) Bende gazoz kapağı biriktirirdim neden biriktirdim inan bilmiyorum:)))

  • Ayla diyor:
    2 Haziran 2011 05:17

    Yazın çok güzel benim yüzümü gülümsettin inan:)) Bende gazoz kapağı biriktirirdim neden biriktirdim inan bilmiyorum:)))

  • Unknown diyor:
    2 Haziran 2011 05:17

    reyhani, belki de bu yüzden biz büyüdük ve kirlendi dünya :)
    çok teşekkür ederiz, bilmukabele :) sevgiler bizden...

  • Unknown diyor:
    2 Haziran 2011 05:21

    ayla, bende şhila ve he-man kartları biriktirirdim, sanırım sürü pskolojisiydi bizimki :))))

  • Adsız diyor:
    2 Haziran 2011 06:30

    bence eskiden herşey daha güzeldi..

  • Unknown diyor:
    2 Haziran 2011 06:45

    nalan, öylemiydi? ben bilmiyorum :)

  • 1i Yok mu diyor:
    2 Haziran 2011 10:13

    Çocukluğuma küçük bir seyahat ettim. Nesil değişiyor. Eski şeyler neden yenilerin ilgisini çekmiyor? Aslında cevabı basit... :(

  • Unknown diyor:
    2 Haziran 2011 11:41

    Super bir yazi oldu ellerine saglik aynen senin gibi dusunuyorum.

  • by mutu diyor:
    2 Haziran 2011 12:23

    ketçap cam şişede! ne saçmaymış :D

  • Unknown diyor:
    2 Haziran 2011 23:00

    :)bu yazı iyi geldi..yaşlanıyormuyuz acaba..bişeyleri özlemle anmaya başladık..havlu şort hala aklımda..leblebi tozuda güzeldi..

  • Unknown diyor:
    2 Haziran 2011 23:50

    1iyokmu, herşey değişmek zorunda sanki...

    mutfaktan mis kokular, seninde eline sağlık...

    by mutlu, saçma ama sağlıklı :)))

    öz'üm sevindim şortları hatırlayan birinin daha olduğuna :)

  • Asortik Krep diyor:
    3 Haziran 2011 01:23

    Ben folikasit eksikliğine güldüm çok.

  • Unknown diyor:
    3 Haziran 2011 01:30

    asortik krep, zamanında vardıda annemizmi içmedi ::)

  • bolkepce diyor:
    3 Haziran 2011 05:58

    He-man She-ra ve Voltran izler, izlerdik. 1,2,3 tıp oynardık bir de neden bilmiyorum :) Herkesin sustuğu bir oyun eğlenceli gelirdi bize. Kulaktan kulağa oynardık; o da yine sessiz başlar, en sonunda doğru kelime söylenmezse yerlere yıkılırdık gülmekten. Hiçbirini unutmadım. Neden bilmiyorum :)

  • Unknown diyor:
    3 Haziran 2011 06:02

    bolkepce, oyunlarımız bile uslu usluymuş neden bilmiyorum :)

  • özlemnitta diyor:
    4 Haziran 2011 04:03

    Güzeldi o yıllar.Özeldik..80'li yıllar..
    Folik asit eksikliği hee.Yüzümü gülümsettin:)))

  • didem diyor:
    5 Haziran 2011 00:54

    Eveeet hepsini hatirliyorum. Ne guzel yazmissin. Vampir disleri, leblebi tozu,(cok fena bogazina kacar ve oksurtur) cam sisede ketcap... Hakikaten kavunicine ne oldu???

  • Adsız diyor:
    6 Haziran 2011 07:41

    minik minik plastiklerin içine konmuş rengarenk kolonyalar vardı:)

  • Deli Anne diyor:
    6 Haziran 2011 12:05

    Canım ya ne güzel yazmışsın.. hamileliğin verdiği duygusallıkla hepten döktürmüşsün sanırım.. zaten güzel yazıyordun ya.. öperim

  • Unknown diyor:
    6 Haziran 2011 23:42

    sihirli günce, demir de içmezdi annelerimiz ama demir gibi sağlamlardı ???

    didemcim oranj turanj bişeyler oldu, ama hala yavruağzı kullanılıyor biraz.

    adsız kolonyalar benimde aklıma geldi, kokusu bile yoktu, kolonya zannederdik, kimbilir neydi, bilmiyorum :)

    delişcim o senin döktürmeciliğin ben iki yanaktan öperim, sarılırım...

  • Unknown diyor:
    7 Haziran 2011 00:36

    dayımın eklememi istediği yorumu;

    '''biz cocukken yazlari koye gittigimizde cay yerine sut ayran gibi icecekler verirlerdi.cay sadece ormanci (AGIR MISAFIR) gelince yapilirdi.ninemin ceyiz sandigi acilir ve icinden kesme seker cikardi.yaaa.kola nerdeeee'''

    Aslında şu kola hiç olmasada olurdu yani:)))

  • Adsız diyor:
    14 Haziran 2011 05:35

    ya süper nasıl unutmuşum toz leblebi,vampir dişler,kavuniçi,bez ayakkabılar,o çay içmez hihi.Küçük bakkalımızdan külahta çekirdek,birde seyyar dondurmacılar.nasılda unutmuşum,gülümsettin beni:)

  • Adsız diyor:
    17 Haziran 2011 07:44

    aaa kolonyayı yazan bendim ,resimlerini eklemişsin aysun abla=) gültaç ben bu arada=)

  • Unknown diyor:
    19 Haziran 2011 02:46

    ayşencim sevindim...

    gültaç neden adını yazmıyosun sennnn:) bebeğim telifini attim hesabına :)

  • Adsız diyor:
    20 Haziran 2011 01:56

    ne bilim yazmayı unutmuşum:) hesabımda gördüm yaa bi kaç minik poşet kolonya ve kesme şeker göndermişsin teşekkür ederim:p

  • Unknown diyor:
    20 Haziran 2011 03:59

    dişlik te olucaktı :)

Yorum Gönder

Datttlu Yorumlar