Olmalııııı mı olmamalııııı mı?



Duruş bu hafta üç gün havuza gitti okulla birlikte. Kendi öğretmenimiz yok, mevcut öğretmeniyle öncesinde tahminlerimi paylaştım, girmek istemeyebilir diye, öyle de olmuş, büyük havuza girmek istememiş, biraz küçük havuza ayaklarını sokmuş. Hatta son gün havuza gitmek istemediğini, büyük havuzdan korktuğunu söyledi.
'kollukların var ama' dedim,
'kolluklarım çıkarsa ya, öğretmenim söyledi, bi çocuğun tek kolluğu çıkmış, boğulma tehlikesi atlatmış' dedi,
bu fikri çok sabitlemiş kafasında, kolay çıkan bişey olmadığını söylesemde pek aklına yatmadı...Aslında yüzmeyi öğrenmemiz gerektiğini, bunun tehlike anında bizim için çok önemli olduğunu falan anlattım biraz, ilgilenmedi. Ben de bu tip durumlarda takındığım tipik tavrımla, tepkisiz görünmeyi seçtim,
'tamam yarın istersen girersin, istersen girmezsin, yarın karar ver' dedim.
Denize girme konusunda da ısrarcı olmuyorum gittiğimiz zaman, gir ya da girme demiyorum kendi istediği gibi oynuyor deniz kenarında, aslında bağırta bağırta kucaklanıp suya sokulan çocuklar daha doğrusu aileler bana çok sempatik görünmediği için , kendi haline bırakmayı daha uygun buluyorum. Ama babası denize alışana kadar tatilin bittiğini söyleyip olayı hızlandırma düşüncesine daha yakın. Kucaklayıp denize sokmaktan yana. Neyse, bu bizim kendi aile içi görüş ayrılığımız olarak kalsın!
Konuuyu öğretmeniyle konuşurken, istemediği için yaz okulunu bırakabileceğimizi söyledim, ısrarcı olmak istemiyorum dedim, o daha farklı düşünüyordu; Durunun çok el bebek gül bebek büyüdüğünü, bazı konularda ısrarcı, kararlı olmanın daha faydalı olduğunu söyledi, ve bir kere başardığında hep yüzmek isteyeceğini, korkusunu yeneceğini söyledi. Aslında bana da mantıklı geldi. Ben geçen sene Duruyu arkadaşıyla birlikte baleye götürdüm, kucağımdan inmedi, istemedi, peki! dedim ve ısrar etmedim. Bir sene konuyu açmadım ve bu sene tekrar götürdüm, minik balerinleri izledik beraber, hoşuna gitmiş gibiydi, çıkınca
'nasıldı?' dedim, 'güzelll' dedi, 'sende yapmak istermisin?' dedim, 'hayır' dedi. Çok kendinden emin söyledi, hiç düşünmeden! Ben de yine 'peki' dedim.
Bizim çocukluğumuzda çok fazla çocukların aktiviteleri üzerine kafa yormazdı aileler, azınlıktaydı aramızda bale yapıp enstruman çalan, spora giden, hayranlıkla izlerdim ben, sınırlı sayıdaki şanslı azınlığı. Bizim kuşağın çocukları faaliyetten faaliyete sürüklemesinin altında belki bu özenti var, belki, çocuklarımız için en iyisini yapma telaşı var, bilemiyorum ama ben çocukken özendim diye Duruya dayatmak ta istemiyorum, tepkisizliğimin nedeni bu, ama öğretmeninin yorumu da beni şaşırttı, şimdi de, daha fazla destek mi olmalıyım, diye düşünmeye başladım. Kararsızım günlük.

13 yorum:

  • Gezgin Kız - Traveler Lady diyor:
    9 Ağustos 2011 12:12

    ahhh canım benim zormuş valla işin şekerim. inşallah orta yolu bulabilirsin...

  • Gülcan diyor:
    9 Ağustos 2011 13:01

    siz ne derseniz bence durş kendi istediğini yapacaktır bencede zorlamanın anlamı yok çünkü benim oğlumda denize girmekten korkuyor hortum gelip herşeyi içine alır diye korkuyorum anne diyor bende ısrar etmiyorum. sevgiler.

  • Adsız diyor:
    9 Ağustos 2011 14:23

    maşallah dünya tatlısı bir kızınız var yanlış anlamazsanız size 1 2 şey söyleyeceğim ... çocuklar yüzmeyi anne karnında öğrenirler çünkü orada suda idiler bildiğiniz gibi , ama sonra suyla ilgili hiç bir korku yaşamazken sudan dolaylı korkmayı öğrenirler görerek duyarak vs. diğer bir çok korkuda olduğu gibi ... birde onlar cocuk somut düşünme yeteneyi soyut düşünme yeteneği gelişmediğinden ne kadar anlatırsanız anlatın sizi tam anlayamayacaktır daha çok yaşayarak öğrenebilirler örneğin önce küvette azcık suda sonra daha fazla sonra daha fazla ... kademe kademe birde kolluklarını takar ve çıkmayacağını görürse inanır çıkmayacağına ya da size güvendiği için eğer beraber suya adım adım yaklasırsanız size olan güveni suya da olur ve sonra korkmamaya başlar ( üniversite ders kitaplarından yazıyorum araştırabilirsiniz ) ve ya daha farklı yollarla çünkü korktuğu birşeyi başarması onun için inanılmaz deneyim olur ve güveni gelişir(http://www.haberpan.com/haber/bebekler-yuzerek-doguyor bu haberde de geçiyor doğar doğmaz yüzdükleri )
    bir diğer meselede eğer hiçbir şey için zorlanmaz hiçbir sorumluluk almadan büyürse ya da kontrolünün kendi elinde olduğunu bilirse ilerde kendi söylediği olmadığı en ufak meselede büyük hayal kırıklığı yaşayabilir ve bu onu ciddi sarsar, aslında kararı SADECE ona bırakmak ona yapılabilecek zararlardan bir tanesi çünkü ilerleyen ki yaşlarında bu böyle olmayacak sorumluluk duygusu yapabilme duygusu gelişmiş olmalı ki prenses sendromu yaşamasın ...

    sevgilerimle tuba

  • Nil diyor:
    10 Ağustos 2011 00:09

    Kesinlikle haklısın. İçimizde kalanları çocuklarımıza yaptırmak istiyoruz. Kızım bale yapsın, jimnastik yapsın, enstrüman çalsın, jimnastik, yüzme .. bilimum aktivite spor ne varsa yapsın istiyorum. Ama benim kızımda kucaktan inmeyen tiplerden. hatta hımbıl bile diyebilirim. Daha küçüğüz. seneye yavaş yavaş başlamalı bence. 0-6 yaş çocukların beyni sünger gibiymiş. daha çabuk kapıyorlarmış ve ne kadar çok şey öğrenirse beyninin daha geniş alanını kullanmış oluyorlarmış.

  • Ülkü diyor:
    10 Ağustos 2011 01:29

    Zorlama hiç mantıklı gelmiyor istemiyorsa zorlayınca daha kötü olma olasılığı çok fazla sen doğru yapıyorsun bence

  • annesiningülü diyor:
    10 Ağustos 2011 03:30

    ne desem bilemedim :(
    bizimkide pek hevesli değildi arkadaşlarını havuzda görünce dayanamadı girdi tabi. şimdi öğrendi yüzmeyi. zorlama olmaması en iyisi. belki seneye daha meraklı olur canım.

  • Deniz diyor:
    10 Ağustos 2011 04:11

    Bizde her okul günü pazarlık var, yüzmiyceeem diye, ben de yüzme kızım ben öğretmenine söylerim diyorum, razı oluyor, sonra soruyorum öğretmenine girdi mi diye girmiş oluyor

  • Oglak Kizlari diyor:
    10 Ağustos 2011 10:54

    Biz de yuva konusunda yaşadık bu problemi. Haftada bir kez tam gün gitmesine rağmen, istemedi ağladı v.s. Ben tam alacakken yuva dan. Bana da bi arkadaşım, kitaplı, pedagoklu açıklamalar yaptı ve bunu sen kazanmalısın o değil yoksa yarın öbürgün okula da gitmek istemediğini söyleyebilir ve bir kere zinciri kırarsa gerisi gelir dedi. Prenseslik sendromundan oda bahsetti.


    ben de yemek konusunda başarısız oldum o beni yendi mesela.

    Gerçi bu yenme yenilme
    meselesidegil belki,kimbilir.

    Kolay gele.
    Başarmış anne Çiğdem

  • Unknown diyor:
    11 Ağustos 2011 01:27

    hamidecim, istemediği için bıraktık yaz okulunu :)

    Gülcan bencede ısrarın faydası yok, sevgiler bizdende...

    tuba merhaba, teşekkür ederim uzun uzun yazmışsın, suda doğumun çıkış noktası da bebeklerdeki yüzme refleksi herhalde , sonrasında öğreniyorlar gerçekten korkmayı.

  • Unknown diyor:
    11 Ağustos 2011 01:29

    nilhancım, gerçekten öyle herşeyi yaşasınlar istiyoruz özellikle de bu verimli dönemde ama istemedikleri zamanda ısrarın faydası yok galiba :)

    ülkü aynı kafadayız demekki :)

  • Unknown diyor:
    11 Ağustos 2011 01:33

    baharcım seneye deneyelim, haklısın...

    denizcim, kendi seçimiymiş gibi hissettirerek yaptırmak da genelde işe yarıyor :)

    çiğdemcim, bazı konularda, taviz vermemek, hayır demek önemli tabiki, okul bunlardan en önemlisi belki ama bazı konularda da tercih hakkını kullanmalılarmı acaba? kararsız anne aysun :)

  • SEVGİLİ HAYAT diyor:
    14 Ağustos 2011 17:06

    anne olmak ne kadar da zor muş...

    çok güzel bir günlük tecrübelerinizi izinli kullanmak isterim :) sevgilerimle

  • Unknown diyor:
    16 Ağustos 2011 03:14

    sevgili anne, hoşgeldin, sevgiler bizdennnnn:)))

Yorum Gönder

Datttlu Yorumlar