ÇOCUKLAR SORUN ÇÖZÜYOR



Kocamla Ejder Kapanı'na gittik, film başlayana kadar, Kadiköy'de antikacıların olduğu bir sokak var, biraz gezindik. İlginç bir yer, çok fazla ıvır zıvırla dolu dükkanlarda var, içi Dolmabahçe sarayı gibi görünenler de. Mesela çocukluğumuzdaki polis arabalarını toplamış biri, kutunun içinde aynı model birsürü polis arabası. Neden yaptın adam böyle birşeyi? Birgün eski oyuncak polis arabaları borsası yükselir diyemi piyasadan topladın? Çocuklar birgün mutlaka kıymetini anlayacak bu nadide oyuncağın diyemi düşündün? Yoksa rahatsızmısın? d) hiçbiri.
Bıraksalar saatlerce bakardım ben, bırakmadılar.

Film de iyiydi. Esinlenme var - diyorlar- varsa da güzel esinlenilmiş, oyunculuklar da 1 numara, Uğur Yücel süper oynamış, çok beğendim.
*Nefes'i yeni seyredebildim. Çok sarsıcı , çok etkilendim, çok üzüldüm seyrederken, sonrasında da günlerce düşündüm, aklımdan çıkmadı.

* Bir güzel film daha; Deli Deli Olma. Çocuklar bu işi biliyor. Çok sevimli, bilmiş bir kız çocuğu var, adı da; ALMA!

* 'Up in the air' Diye bil film, bence ilginç, güzel olmuş. Senaryo ödülü de aldı sanırım. Bizim Orhanın anası da oynuyor, hatunu beğeniyorum çok.

Geçen yaz Beyoğlu sahaf fuarına son gününde yetşmiştim, aldığım kitapları daha yeni elden geçirebildim. Biraz hızlı bir tur olmuştu ama iyi parçalar toplamışım, bayıldım kitaplara. Yeni bir tür öğrenmiş oldum, çok kısa öyküler. _kısa öyküler değil- Ben böyle bir yazı türü olduğunu bilmiyordum.
Kitabın adı; Hayat Kısa Proust Uzun Çok Kısa Öyküler Antolojisi. 1960-90 arasında yazılan çok kısa öyküleri derlemişler. Bir kaç siteye baktım ama tükenmiş görünüyor. Zaten eski basım kitaplar, ilgilenen yine eski kitap satan yerlerden bulabilir gibi görünüyor.
Bir de örnek;"san josè'de tek odalı bir dairede keman çalmayı öğrenen bir adamla yaşamak çok zor." boş altıpatları polise verirken söyledigi bu oldu kadının (richard brautigan, revenge of the lawn)
Evet, öykü bu kadar, söylemiştim çok kısa diye :)


* Diğeri; Çocuklar sorun çözüyor. Farklı yaşlardaki çocuklara, bir sorun anlatılıyor, resimli, anlatımlı bir çözüm üretiyorlar. 'Kediyle köpeğin dövüşmesini engelleyin, eğlence makinesi tasarlayın' gibi konular verilmiş. Çocukların yaratııcılığına inanamadım, çok sevimli çözümler buluyorlar. Yazar bunları yorumlayıp analiz etmiş. Duru'yla birlikte denemek için sabırsızlanıyorum. Tabi biraz daha büyümesini beklemem lazım _aysun sakin sakinnn_ Kitaptan alıntı;
''Seçilen sorunların aslında belirli özellikleri var. Kedi ve köpek problemi, psikoloji ve güdülenme içeren politik bir sorundur, polis ve kötü adam, ahlak yargılarını içerir...''
''Öğrenimde dört tür insan olduğu sık sık söylenir; aptallar,düzenbazlar,edilgenler ve sabırsızlar. Sayısız sabırsız insanla karşılaştım, ancak bunların sistemi yönetmediği ve kısa sürede kenara itildiği çok açık. Diğer kategorilere gelince; pek fazla aptal ve düzenbaz olmadığına inanıyorum; yine de etkileri sayılarıyla orantılı olmayabilir. Çoğunluk edilgenler kategorisinde -kendi içlerinde edilgen oldukları için değil- eğitim sisteminin kendini koruyan karekteri öylesine güçlü ki, onlar etkinliğin yararı konusunda umutsuzluğa kapılıyorlar. Eğitim sisteminin, iki işlevi mükemmel biçimde yerine getirdiği söyleniyor, kendi bünyesindeki iş olanaklarını koruyor ve çocukları evden uzakta tutuyor.''


Hemen hepimiz, aynı eğitim sistemiyle eğitildik(!), hemen hemen hepimiz, aynıyız. Fark yok. Bizim çocuklarımızda, birbirinin aynısı olacak, biz birşeyler yapmazsak. Bizlerde bunun için onlarla oynuyoruz, konuşuyoruz ve yaptıklarımızı yazıp paylaşıyoruz değilmi blogcu anneler?

.

1 yorum:

  • Adsız diyor:
    19 Şubat 2010 22:34

    merhaba

    EGEMEN SINIF KAPİTALİST SİSTEMİ HİZMET EDEN İLLÜZYONİST HARUN YAHYA

    Peki bu illüzyonizm numarasının varı yok yoku var göstermesinin amacı nedir?
    Neye, kime yarar?

    Düşünce tarihinde ilk örneklerini Pythagoras'da, Platon'da, son örneğini onlardan 2500 yıl sonra HARUN YAHYA'da gördüğümüz bu numara, sınıfsal bir amaca hizmet etmektedir.

    İşleri, üretimi, kölelere, işçilere yıkıp; işçilerin ve öteki insanların yönetimini üstlenen aristokrasi gibi, burjuvazi gibi egemen sınıfların dünya görüşlerini formülleştirmektedir.

    onların ideologlarının, işleri güçleri egemenleri savunmak, savunurken "sözcükleri" yönetmek olan kimselerin toplumsal konumlarının belirlediği bir düşünüş yöntemidir.

    Emekçileri, toplumsal varoluş koşulları, maddeyi, kas emeğini ve kafa emeğini birlikte kullanarak, insan gereksinimlerini karşılamalarını sağlayacak yönde biçimlendiren (üreten) kimseleri ve onların işledikleri malzemeyi (maddeyi) küçümsemelerini yazar.

    Yaptıkları, onları küçümserken, düşünceleri ve düşüncelerle uğraşanları yücelterek, asalak sınıfların çıkarlarına hizmet etmektir.

    Böyle bir düşünce yöntemi, varlığın anlaşılıp dönüştürülmesine, ona egemen olunmasını sağlayan bilimsel bilginin edinilmesine destek değil, köstek oluşturur.

    Ama yöneten yönetilen farklılaştırılmasına dayanan, asalak sınıflardan yana bir toplumsal düzenin payandası olur.

Yorum Gönder

Datttlu Yorumlar