SU ...

Bende dehşete düştüm, pazar günü F.Altaylının yazısını okuyunca. O sırada dışarda yemek yiyorduk, masaya baktım birkaç tane pet şişe var, Duru birini yarısına kadar içmiş bile. Sigaradan daha zararlı oluşu kanımı dondurdu. Ferhata okuttum, uzun uzun da konuştuk ama çözümü çok kolay olmayan bir sorun, hele ki geldiğimiz şu noktada. Kötü haberler;

- Çeşmeden şebeke suyu içmeye alışıp bir kaç ay devam ettmiştim, ama kocam hiç hoşlanmamıştı bu fikirden, belki aldığımız bir çok depozitolu damacana sudan temizdi şebeke suyu, içerdiği mikrobu diş fırçalarkende, yıkadığımız meyve sebzeyle de alıyorduk zaten ancak, bizim oturduğumuz sitenin ve su depolarının, tesisatın eski oluşu, ekstra bakteri üretebilirdi, ki kendisi bizzat ne kadar paslı, yosunlu olduğunu görmüştü depoların.

-Arıtma cihazları var, ama Erkan Topuz, magnezyumdan feragat ederseniz kullanın diyor.

-Kaynatabiliriz ama vücuda yararlı mineraller uçup gidiyor.

-Cam depozito kullanımı yaygınlaşacak gibi görünüyor, ancak, deterjanla temizlenen depozitolu şişeler yeteri kadar durulanmadığından, bu seferde deterjan içmemiz sözkonusu. Üstelik bende iyi biliyorum ki, evde buzdolabı için kullandığım su ve kaynattığım meyve sularını sakladığım cam şişelerinin temizliği gerçekten sorun. Küçük bir ağzı var, derin şişenin içine biberon temizleyiciler de yeterli olmuyor, kaynatmak için şişelerin formu müsait değil vs. Sıcak deterjanlı suyla çalkalayıp, iyi duruluyorum ama dışarıdan alacaklarımız için bu çabanın sarfedileceğini sanmıyorum.

-Cam şişede depozitosuz, Pınar sular var, ancak, cam ağır bir madde, taşımak çok kolay değil, bu suları her market satmıyor, alışveriş merkezlerinde, büyük marketlerde var, genişleyen ailemizi de düşünerek, taşımanın çok kolay olmayacağını düşünüyorum. Maliyet boyutu da var tabii, pet şişelerden, daha pahalı.

-Ulaşılabilecek su kaynakları var hala, İstanbul'dan biraz uzaklaştığınızda görmeye başlarsınız, yol kenarlarında, sürekli akan çeşmeler vardır, suyumuz hiç bitmeyecek gibi, boşuna akar gece gündüz. Buralardan bidonlara doldurup depolayanlarda var, ama her çeşme için bir su ölçümü yapılmıyor, ne kadar temiz, doğal olduğu bilinmiyor, tadı doğal gelsede.

Ama'lar çok, nasıl bu hale geldik, tek çözüm havası suyu temiz bir yere kaçıp yerleşmek gibi geliyor, çocuklar için hiç değilse, peki, okul, hastane, iş güç, bunlar nasıl halledilir?


Şimdilik yapabileceklerimiz bana göre;

- Cam damacana edinip, depozitosuz damacana suyu tarihine bakarak satın almak ve eve girdiği anda suyu bekletmeden cam damacanaya transfer etmek.

-Hiç değilse çocuklar için zorluğuna ve maliyetine katlanıp depozitosuz cam şişe su almak, dışarı çıkarken yanımızda bu şişeleri taşımak, dışarda da mümkün olduğu kadar bu şişeleri istemek. Özellikle 0.5 lt. pet şişelerden uzak durmak. ( bir senelik kullanma tarihi olduğunu, satılan yerlerde güneş ışığına maruz kaldığını, ısınıp soğutulduğunu düşünerek)


Umarım bunları bir gün hava için de düşünmek zorunda kalmayız...

22 yorum:

  • Sevdiye diyor:
    13 Eylül 2011 01:00

    Okuduktan sonra eşim ve Ben'de neler yapabiliriz diye düşünmeye başladık,çeşmeden su içmeyi bile düşündük...
    Cam şişede su bulmak çok zor,Biz yetişkinler sabrederiz ama çocuklar anında su istiyor.
    Çantamda taşımak adına artık pratik kapaklı olan soda şişelerini kullanmaya başladım,hiç değilse Kurabiye "susadım" dediği zaman cam şişede su arayacağıma bunları kullanırım diye düşündüm...
    Bazı gerçekler,gerçekten çok korkunç :/

  • Funda Ceyhan diyor:
    13 Eylül 2011 01:22

    Evet canım, aynı haberi ben de duydum ama ben de bir çözüm bulabilmiş değilim...

  • Mutlu Eller diyor:
    13 Eylül 2011 01:27

    Fatih Altaylı`nın yazısını okuyunca çöktüm resmen. Pet şişelerin, plastiklerin vahim durumunu bilirdim de, bu kadarını değil. Çocuklara okula giderken metal matara veriyorum. Buradan inceleyebilirsiniz, biraz pahalı ama Türkiye`de de satılıyor pek çok yerde artık. (mesela Joker`de)
    http://www.sigg.com/de-shop/ger_de/
    Temizlik için kendi fırçası var, temizlenebiliyor, ağız kısmını da kaynatıyorum. Ama evde bizim de damacana var malum. Rainbow arıtma cihazlarından tüm ev için kullanmayı düşünmüyor değilim. Şu magnezyum konusunu tekrar düşünmem lazım...
    Geldiğimiz sonuç, aslında şaşırtıcı değil. Bu kadar hoyratça kullandığımız (hep söylediğim gibi çağın en berbat buluşu) plastik daha çok başa bela olacak. Pek çok hayvan türü zarar görüyor etrafa atılan bu plastik çöplerden. Deniz kıyısında yaşamını sürdüren kuşlar, kıyılardan topladıkları çöplerle yuvalarını kuruyor, hatta bazen bunları yiyip kısa sürede ölüyorlar. Örnek çok ne yazık ki. Şahsen ailem ve çevrem adına ne varsa uyguluyorum, market poşetleri yıllardır kullanmıyorum, çöpleri ayırıyorum, üşenmeyip pilleri de pil atma kutuları bulup atıyorum, eşe dosta bez çantalardan hediye ediyorum, çocuklara bunları neden yaptığımızı ise detaylı olarak anlatıyorum, arabamda çöp torbası taşıyorum, kullandığım çöp torbaları doğada çözünür olanlardan vs.....Çok uzun bir yorum oldu farkındayım, hassas olduğum konu ve insanların dünyamızı bu hale getirmeye hakları yok...

  • Unknown diyor:
    13 Eylül 2011 01:31

    sedo, bende cam şişeleri kullanıyorum duru için ama önemli olan içine suyu nerden dolduruyoruz, mecburen yine damacan değilmi :(((

    funda, bir çözüm bulan paylaşsın lütfen :(((

    semi, koruyabildiğimiz kadar korumak zorundayız, ama bazen herşey nafile kalıyor sanki :(((

  • annesiningülü diyor:
    13 Eylül 2011 01:49

    berbat durumdayız :(

  • HerbiRenk diyor:
    13 Eylül 2011 01:54

    plastik her şey çok tehlikeli aslında! bu arada cam şişe beni çocukluğuma götürdü:)artık görmüyorum o şişelerden tadıda değişikti o suyun

    genel olarak sa hep bir şeyler iyi daha sonra kötü deniyor, ne yapacağımızı şaşırdık, detoks iyi bir şey dendi, daha sonra Ceyla Gölcüklü'den sonra detoksun zararları var denmeye başlandı:(

  • Unknown diyor:
    13 Eylül 2011 01:59

    Baharcım, umutsuzluğa kapılıyorum artık...

    herbirenk, belkide her yeniliğe rağbet etmemek, gelenekselden kolay vazgeçmemek lazım...

  • Adsız diyor:
    13 Eylül 2011 02:11

    yeni olan her bir seçimden birileri para kazandıkça malesef halk olarak bunlarla başedebileceğimize inanmıyorum.tüm bu pisliğin içinde kendi çapımızda ufak tefek önlemler alabiliriz sadece,kafa yapısı değişmedikçe,temelde bazı değişiklikler olmadıkça malesef birşeylere mahkumuz,zehire bile..
    bence en mantıklı çözüm ,eve arıtıcı koyup magnezyumu da başka yollardan almak.

  • Unknown diyor:
    13 Eylül 2011 02:16

    yani şimdilik daha az zararlılar arasından birini seçebiliyoruz ancak ...

  • miss kokulu defnem diyor:
    13 Eylül 2011 03:15

    anlaşılan hepimizin derdi aynı, cam damacana yerine direk arıtma cihazı almak daha mantıklı geldi bana, sonuçta kapımıza gelen su da hangi yollardan kapımıza kadar geliyor belli değil..içeceğimiz suyun da hesabını yapmaya başladık ama bunu biz yapıyoruz.çocuğumuz çeşmeden kana kana su bile içmemişken düşdüğümüz duruma bakın..birilerinin parmağının ucunda oynayıp duruyorz..çekip gidemiyoruz...çok acı...

  • thalassapolis diyor:
    13 Eylül 2011 03:21

    O yazı benim de tüylerimi diken diken etti ne yapabiliriz bilmiyorum cam damancanya hiç rast gelmedim. Canım çok sıkkın. 19 litre yerine 5 litre sulardan alıp onu cam sirahilere boşaltmayı düşündüm ama daha sonra neler olur bilmiyorum umarım bu konuya daha çok eğilinir.
    Çok güzel bir paylaşım olmuş teşekkürler

  • buğday taneleri diyor:
    13 Eylül 2011 03:45

    mikropların zararlı kimyasallardan daha masum olduğuna kanaat edip musluk suyu kullanmaya başladım. tabi 2 yaşına yaklaştığı için bağışıklık sisteminin gelişmiş olduğunu düşünerek.
    ve "Umarım bunları bir gün hava için de düşünmek zorunda kalmayız... " umarım :(

  • Unknown diyor:
    13 Eylül 2011 05:04

    miss kokulu defnem, gerçekten öyle...

    thalassapolis ,çözümünü bulan paylaşsın lütfen belki hemen olmasa da değişen birşeyler olur...ben teşekkür ederim...

    meral bende öyle düşünüyorum ki o mikropları zaten alıyoruz...

  • Araştırmacı Anne diyor:
    13 Eylül 2011 05:29

    Bu konu benim de günlerdir aklımı karıştırıyordu, bugün okudum Fatih Altaylı'nın yazısını ben de. Ben de yazayım demiştim sen önce davranmışsın ve aklımdaki herşeyi yazmışsın. Ne yaparız ne ederiz bilmiyorum ama cam şişe olayı çok zor gibi geliyor bana :(

    Blogum da bugün sizin yazınızdan bahsettim. http://arastirmacianne.blogspot.com/2011/09/pet-siselerdeki-tehlike.html

    Sevgiler...

  • Unknown diyor:
    13 Eylül 2011 05:45

    araştırmacı anne, ortak kaygılarımız, çocuklar ve gelecek sonuçta, biz bozduk biz düzeltmeye çalışalım en azından...
    bloğunuza baktım hemen, ekledim, sevgiler...

  • Deniz diyor:
    13 Eylül 2011 08:15

    Biz bi süre önce waterbox diye bir arıtma sistemini taktırdık, memnunuz

  • neslinameblog.blogspot.com diyor:
    13 Eylül 2011 15:06

    inanmiyorum yaaa ben bunu ilk defa duyuyorum sigaradan zararli pet sise sulari... Kizima hep ben musluktan degilde pet siselerden iciriyorum aman Allahim ne kadar büyük bir hata... tesekkür ederim bilgilendirme icin

  • love and smile diyor:
    14 Eylül 2011 00:11

    ben damacanayı bıraktım uzun zaman oldu.. 3-5 lt su alıyorum çeşitli markalarda..ve açar açmaz cam şişe ve sürahilerime dolduruyorum..ne kadar iyi yapıyorum bilmiyorum ama :( içimi azcık böyle rahatlatabiliyorum..eşim arıtma cihazı istemiyor..
    cam şişede sular çıkarsa umarım çok pahalı olmaz..

  • Unknown diyor:
    14 Eylül 2011 01:15

    Deniz, su tadı değişiyormu arıtmada?

    nesliname, bende farklı değildim, okuyana kadar...

    love and smile, bende böyle yapıcam artık ama iki haftayıda geçmemiş taze su almak lazım galiba...

  • didem diyor:
    17 Eylül 2011 15:47

    En cok kullandigimiz ve bir andan da en dikkat etmek gereken sey su! Ne arasan var icinde.

  • Unknown diyor:
    19 Eylül 2011 02:26

    Didemcim aynen öyle, siz nasıl hallediyosunuz, merak ettim gerçekten ...

  • Oglak Kizlari diyor:
    19 Eylül 2011 11:54

    offff bende yarın değineceğim bu konuya. altaylı dan önce tv de scientific diye bir kanalda '' ne yiyoruz'' diye bir program seyrettim. Plastik şişelerin 7 olması gerekiyor. Bizim su şişelerini kontrol edince 1 den 4 e değişiyor yani çok zararlı.

    Offff..

Yorum Gönder

Datttlu Yorumlar