Altınoluk'ta yine motorlu bir vasıtayla yolun büyük bölümünü çıkıp, kalan 500 mt. yi yürüyerek bir tepeye ulaşıyoruz ki, inanın değiyor. Bütün Edremit körfezini kuşbakışı seyredebiliyoruz. Bu kadar güzel bir manzarayı ilk kez görüyorum. Tepe noktasında Zeus Altarı - ya da ondan kalanlar- var. Altar sunak demek imiş, mitolojik çağda genç kızlar tanrılara 'sunulur', kurban edilirmiş. Ölmek için daha güzel bir yer olamaz herhalde -yine de almayalım-
Önceki ziyaretçilerden kalan bira şişelerinden, manzaranın tam anlamıyla keyfinin çıkarıldığını, etraftaki pet şişelerden de su sıkıntısı çekilmediğini anlıyoruz. Diğer turun rehberi bir ara altarın üstüne fırlayıp, tarihten aklında ne kadar isim kalmışsa saymaya başladı, saçmalayabildiği kadar saçmaladı ki, acınacak bir durum. Adamın işi bu ve insanları salak yerine koymakta bir sakınca görmüyor. Bilmiyorum biz bu kültüre layık bir toplummuyuz? Ya da bu tarihin şanssızlığı, bize miras kalması mı?
Daha güzel fotolar çekmek isterdim ama uğradığımız yerlerde çok kısa kalabiliyoruz ve otobüsün arkasından elimde makinayla koşmak zorunda kalıyorum :(
0 yorum:
Yorum Gönder
Datttlu Yorumlar